Anlaşmalı Boşanmada Mahkemelerin Tutumu

Türkiye’de boşanma davalarına aile mahkemeleri bakmaktadır. Aile mahkemelerinin olmadığı adliyelerde asliye hukuk mahkemeleri boşanma davalarını takip eden mahkemeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Aile mahkemeleri veya asliye hukuk mahkemeleri boşanma davalarında tarafların durumlarını dikkate alarak kararlarını vermektedirler.

Boşanma talep eden eşin durumu, boşanmak istenilen karşı tarafın durumu, çocukların durumu gibi konular ayrıntılı olarak düşünülerek verilen kararlar aile birlikteliğinin korunmasında herhangi bir fayda görülmediği taktirde aile birlikteliğinin sonlandırılması şeklinde verilmektedir. Aile mahkemelerine dava açan çiftlerin dilekçeleri görülecek davanın akıbetini belirlemede ipuçları vermektedir. Şiddet mağduru kadınların boşanma talepleri ile gerçekleştirilmek istenen boşanmalarda mahkemelerin vereceği kararlar ile şiddetli geçimsizlik veya terk nedeni ile meyana gelen boşanma taleplerinde mahkemelerin vereceği kararlar farklı olmaktadır. Saydığımız niteliklerde cereyan eden boşanma talepleri dışında yine kanunda geçerli bir neden belirterek ancak anlaşmalı olarak gerçekleştirilmek istenen boşanma davaları daha farklı sonuçlanabilmektedir.

Anlaşmalı boşanma davalarında veya diğer nedenlerden dolayı yapılmak istenen boşanmalar için açılan davalarda mahkeme başkanı her halükarda herhangi bir mağduriyete sebebiyet vermeyecek şekilde kararlar vermektedir. Çoğu zaman kadının şartları gözetilerek verilen kararlarda çalışan kadınlar söz konusu olduğunda haklar eşit olarak değerlendirilmektedir. Çalışan kadınların şahsi nafaka talepleri mümkün olmasa da mahkeme çocuk için eşten nafaka ödenmesine hükmedebilmektedir.

Anlaşmalı boşanma davası olsun veya anlaşmalı olmasın çocukların durumuna yine mahkeme karar vermektedir. Ancak anlaşmalı boşanma davalarında mümkün olduğu kadar talep edilen şekilde karar vererek ailenin ve çocukların kararlarını uygulamalarına fırsat vermektedir. Anlaşmalı boşanmalarda birlikte edinilen malların paylaşımı da söz konusu olmaktadır. Eşlerin evlenmeden önce edindikleri mallar ayrı tutulup evli iken edinilen mallar eşit bölüştürülmektedir. Çalışmayan kadın bile olsa kadının da eşit mülkiyet hakkına sahip görüldüğü kanunlar dikkate alınarak kadınların ev kadını olarak eve yaptığı katkılar göz ardı edilmemekte ve kadının hakları bütün yönleri ile korunmaktadır. Anlaşmalı evliliklerde kadın haklarından feragat eder ve mülkiyet hakkından vazgeçerse mahkeme bu konuda kadının talebini kabul etmek zorundadır.

Anlaşmalı boşanma da olsa reşit olan çocukların durumu çocukların kendi kararları ile tespit olunmaktadır. Çocuk da anlaşmanın tarafı olarak kabul edilerek birlikte verilen karar uygulanmak sureti ile kimde kalacağına karar verilmektedir.