Kadın Olmak

Kadın nedir? Diye sorsam bir çok kişiden farklı yanıtlar alacağımı düşünüyorum. Bende kadınlığı tanımlayacak herhangi bir cümle bulamıyorum.

Kadın var…. Kadın var… Büyük şehirlerimizde normal olarak rahatlıklar içerisinde yaşamını devam ettiren kadınlarımız var …. Birde köylerde bizzat gözümün önündeki çileli kadınlarımız var…

Köyde doğmuş, büyümüş ve daha sonra büyük şehre gelerek hayatını burada devam ettiren birisi olarak, aradaki farkı çok iyi anlıyorum ve anladıkça da oldukça üzülüyorum.

Şöyle ki; büyükşehirlerdeki kadınlarımızın tamamı  anlattığım gibi olmasa da hayatın güzelliklerinin farkında olarak yaşamlarını sürdürmekte, gezmekte, istediğini alıp giymekte, beğendiği koltuğun üzerine oturabilmekte ve yeri geldiğinde sözünü dinletebilmektedir. Oysaki benim köyümün kadınları öylemi: sabah erkenden sıcacık yatağından çıkarak; ineklerini beslemek sütünü bile elle sağarak yerine teslim edip, sonra evine gelip çayını çorbasını pişiren, ardından doğru tarlasının yolunu tutan, bir elinde akşama kadar içeceği suyu , diğer elinde ise öğlende yiyeceği ekmek ve peyniri ile ….

35 derece güneşin altında hiç durmadan sırf cebimden para çıkmasında evime 1 kg toz şeker alayım diye güneşten üzerindeki penyesi tuz tutan, akşam yaklaştığında yine ağırına koşan sütünü teslim ettikten sonra ocağa bir tencere yemek koyarak (eşine çoluk çocuğuna yedirmek için) ondan sonra da yığılıp kalan ve aynı senaryoyu sabah kalktığı gibi tekrarlayan ve ölene dek de tekrarlayacak olan kadınlarımız…

Bütün bunları yaparken; birtakım güzel istek ve arzuları vardır: borçlar bitecektir, rahat edilecektir, belki de evlenirken alınmış olan iki çakma divanın yerine koltuk gelecektir. Fakat maalesef ki bu hayallere bir türlü sıra gelmemiştir, gelememiştir… belki de gelemeyecektir.

Buna rağmen hiçbir şekilde pes etmeden, isyan etmeden içinde bulundukları dünyanın güzelliklerinden bihaber olarak ev ve tarla arasında ömürlerini tüketip gidecekler …

İşte ben bu kadınlarımıza; sadece kadındır diyemem ve asla tarif dahi edemem …