Osmanlı-Yunan Savaşları

Yunanlıların Bağımsızlık Süreci

Yunanlılar, Osmanlı Devleti’ndeki azınlık toplumlarından biri olmasına karşın, Fransız İhtilali’nin etkisi ile gelişen milliyetçilik akımı sebebiyle ülkeye yayılan bağımsızlık arzuna, milli bir devlet kurma hayaline tepkisiz kalamamışlardır. 1821 yılında Mora’da ortaya çıkan Yunan İsyanı uzun sürmüş ve çok fazla kan dökülmüştür. Yunan isyanı başarılı olmuş ve Yunanlılar Osmanlı Devleti’nden bağımsız olan ilk toplum olmuşlardır. Bu durum Osmanlı açısından çok büyük bir kayıp olmuştur, çokuluslu yapıda olan devletin isyan karşısında başarısız olmasıyla birlikte, diğer azınlık devletlerine karşı da otoritesini yitirmiştir. Yaşanan olaylar Yunan bağımsızlığını bir iç sorun olmaktan çıkarmış ve Avrupalı devletlerin müdahalesine açık hale getirmiştir. 1829 Edirne Antlaşması ile Yunanlılara özerklik verilmiş, 1830 Londra Antlaşması ile birlikte de bağımsızlıklarını kazanan Yunan Devletini Osmanlı tanımıştır.

Osmanlı – Yunan Savaşları

Yunanistan bölgeye hâkim olma amaçları doğrultusunda Osmanlı toprağı olan Epir ve Girit adasındaki Rumları Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtıyordu. Yunanistan Rumları isyana teşvik eden bu tavrı sonucunda Osmanlı 17 Nisan 1897’de Yunanlılara savaş ilan etti. Osmanlı Batılı devletlerden savaşı engellemesini ve bir orta yol bulmalarını istemiştir fakat Yunanlılar saldırgan tavırları üzerine savaş ilan etmeye mecbur kalan Osmanlı’nın başka çaresi kalmamıştı.

İkili arasında başlayan mücadelenin yavaş ilerlemesi sonucu, II. Abdülhamit yıldırım harbi emrini verdi. Yunanlılar geri çekilmeye başladı ve savunmaya geçtiler. Yaklaşık bir ay süren ve çok şiddetli geçen muharebe 17 Mayıs 1897’de Osmanlı ordusunun zaferiyle sonuçlandı. Yunanistan’ın başkenti Atina’ya girmeyi planlayan Osmanlı ordusu, Rus Çarı II. Nikolai ‘nin II.Abdülhamid’e savaşın bitirilmesini talep ettiği telgrafla saldırıya devam etmeme kararı aldı.

Savaşın Ardından

Osmanlı Devleti ve Yunanlılar arasında 10 Eylül 1987’de yapılan İstanbul Antlaşması’na göre Osmanlı’lar savaş sırasında ele geçirdikleri Teselya’yı boşaltacaklar, ayrıca Girit Osmanlı yönetiminde kalacak ancak padişahın atadığı bir Hristiyan vali tarafından yönetilecektir. Yunanistan ise Osmanlı’ya savaş tazminatı ödeyecektir.